İngiltere'de ortaya çıkmış ve başta Amerika olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına almış olan Pop Art sanat akımı savaş sonrası dönemde gündelik hayata nüfuz eden yeni tüketim kültürünü eleştirirken aynı zamanda bu kültüre ait ürünler çıkartan bir sanat akımıdır. (Pop Art Sanat Akımı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.)
Aslında Pop Art, sanatsal bir akımdan çok döneminde kendi ifadesini bulmuş bir söylemdir desek yanılmayız. Ve bu söylemin en temel özelliklerinden biri tasarım ve sanat arasındaki diyalogdur. Sanatla birlikte mimari, iç mekan ve ürün tasarımlarında da Pop Art etkilerine rastlanmaktadır.
Pop kültür insanları sürekli tüketime yönlendirdiğinden mekan ve mobilyada çok sık değişikliğe gidilmiştir, malzeme olarak ucuz ve renkli plastiklerin kullanımı (özellikle polietilen ve termoplastikler) bilinen tüm formların üretilmesini mümkün kılmaktadır. Tüm tasarım alanlarında bu dönemi en iyi tarif edebilecek kelimeler; ‘’tüketim‘’ ve ‘’değişim‘’ olabilir. Tüketim, toplumların bütün kesimlerinde teşvik edilir. 1971 yılındaki petrol krizi bile tüketimde bir azalmaya neden olmaz; çünkü endüstride dönen çarklar artık durdurulamaz hale gelir.
Dönemin mobilya tasarımında yüksek kültür, sadelik, akılcılık, işlevsellik giderek yerini halkın beğenileri, görsellik, kuralsızlık ve aykırılığa bırakır. Modernizm'e yakın görüş hiçbir zaman yok olmamakla birlikte; eski değer yargılarını koruyan çok sayıda tasarımcı da hala çalışmaktadır. 1960’lı yıllarda kullanıma sunulan sentetik malzemelerin daha da çeşitlenmesi sonucunda mobilya tasarımındaki biçim çeşitliliğinin arttığı görülür. Örnek olarak kalıplanan plastikler ile ekleme yapmadan her türlü eğimli yüzey elde edilebilir. Aynı zamanda sınırsız renk seçeneği de mevcuttur. Artık tamamen bir endüstri ürünü olarak tasarlanıp üretilen mobilya, herkesin sahip olabileceği kadar ucuza satın alınabilir.
Pop Art hareketinden etkilenen onlarca tasarımcı ve doğrultusunda onlarca tasarım oldu. Bunlardan bir kısmını derledik. İşte Pop Art'ın önde gelen tasarımcıları ve tasarımları...
Verner Panton
Danimarka'nın en ayırt edici tasarım kişiliklerinden biri olan Verner Panton, savaş sonrası dönemde ortaya çıkan yeni teknolojilerin, malzemelerin ve üretim sistemlerinin sunduğu olanakları kullanmakta bir öncüydü.
“Çoğu insan hayatını kasvetli, bej renk mekanlarda geçirirlerken, genellikle renk kullanmaktan oldukça korkarlar. Benim işimin başlıca amacı insanların hayal güçlerini kullanmaya yöneltmek ve heyecanı etraflarına sarmaktır” -Verner Panton
Heart Chair
1950’lerin ortalarında Verner Panton Wolksvogen otobüsünü stüdyoya çevirip Avrupa’nın etrafını seyahat etmiştir. 1958’de Danimarka’ya döndüğünde geleneklere pek uymayan fikirlerle dönmüştü. Bunlardan bir tanesi de kalp şeklindeki koni sandalyeydi. Panton’un kalp şeklindeki fütüristik bir iz taşıyan bu tasarımı çok dikkat çeken ve önemli tasarımlarından bir tanesidir. Tasarımında fiberglas kabukla birlikte açık renk döşemesi bulunmaktadır. Çeşitli renk skalalarıyla yün dokuma ile canlılık ve dikkat çeken renkler kullanır.
Living Tower
Kullanıcının çevresini farklı açılardan görmesini amaçlayan Verner Panton iki metre yüksekliğinde, huş ağacı kontrplaktan yapılmış sabit bir çerçeveye sahip “Living Tower” isimli tasarımında ise 4 farklı seviyede iç nişler oluşturarak kullanıcının farklı oturma ve yatma pozisyonlarında mobilyayı deneyimlemesini sağlanmıştır.
Panton Chair
1960’lı yıllarda Verner Panton tarafından tasarlanan ”Panton” sandalyesi birçok konuda ilk olmayı başarmıştı. Malzemenin bütün bir parça olarak gelmesi gibi. Bu sandalyenin anlamlı biçimi onu 20.yy’ın tasarımının simgesi haline getirmiştir. Bu sandalye rahat oturmayı, destekli kaidesi ve biçimi ile sağlamıştır.
Joe Colombo
Joe Colombo çoğu yapısal problemin, teknolojik malzemelerle(başta plastik malzeme olmak üzere) çözüleceğine inanan tasarımcılardandır. Oturma elemanı tasarımlarında sıkça plastik malzemeyi kullanmıştır.
''Tasarım deneyimlerim mevcut gerçeklik ve gelecek arasında evrimsel bir bağlantı kurmaya çalışmaktadır.'' -Joe Colombo
Multi Chairs
Pop Art dönemiyle birlikte modernizmin geometrik, sade ve işlevsel biçimleri terk edilerek organik formlara geçilmiştir. Fakat modern dönemde görülen yere yakın ve sade mobilyalar bu dönemde de önemini korumuş ve modüler, demonte mobilyalar kullanılmıştır. Joe Colombo, kullanıcı isteğine göre farklı biçimlerde düzenlenebilen modüler mobilyalar tasarlamıştır. Multi Chairs bu mobilyaların güzel bir örneğidir.
Tube Chairs
Dünya çapında müze koleksiyonlarında yer alan Tube Chairs, çeşitli çaplarda dört tüpe sahiptir. Metal kancalarla bir arada tutulan bu borular; koltuğun bacak, sırt ve baş desteğini oluşturur. Sandalye, kullanıcının ihtiyaçlarına uyacak şekilde farklı konfigürasyonlarda monte edilecek şekilde tasarlanmıştır ve yerden tasarruf etmek için silindirler iç içe yerleştirilebilir.
Joe Colombo'nun eskizleri
Eero Aarnio
Pop Art akımını hazırlayıcı ekspresyonist bir diğer önemli tasarımcı da Eero Aarnio’dur. Tasarımlarında mobilyanın işlevinden çok mekan ve kullanıcı ile kurduğu iletişimi vurgular.
''Bir sandalye, bir sandalyedir. Ama bir oturma elemanı mutlaka bir sandalye olmak zorunda değildir. Ergonomik olarak doğru olduğu sürece her şey olabilir.'' -Eero Aarnio
Ball Chair
1963 yılında tasarlanan Ball Chair’ın dışı fiberglas, içi kumaş kaplı döşemedir. Eero Aarnio basit geometrik formlardan biri olan küreden esinlenerek tasarlanmıştır.
Dış mekanın seslerinden uzakta rahat, sakin ve huzurlu bir ortam sunan Ball Chair, “oda içinde oda” hissini uyandıran, telefonla konuşmak ve dinlenmek için uygun bir tasarımdır. Kendi ekseninde döndüğü için devamlı değişkenliği de sunmaktadır bu sayede tamamen çevreden soyutlanmamaktadır.
Tomato Chair
1971 yılında tasarladığı Tomato Chair koltuk formundan çok heykel formundadır. Oturma bölümünü çevreleyen üç yuvarlak form bir oturma elemanın kolçak ve sırt bölümlerinin yerini alıyor. Önden bakışta karmaşık görünen Tomato Chair, diğer görünüşlerde aynı çapta üç dairenin ustaca olan kombinasyonudur. İki daire kolçak için, bir tanesi ise rahat sırt dayama olarak tasarlanmıştır. Dördüncü yarım daire ise diğerlerini takip eden oturma yerini oluşturur.
Screw Table
Pop art döneminde günlük hayatta kullanılan eşyaların ölçeklerinin büyük olanlarına da rastlanmaktadır. Eero Aarnio’nun ölçek kavramının vurgulandığı Screw Table tasarımı bu durumun başlıca örneklerindendir.
Marshmallow Sofa
George Nelson, rengarenk Marshmallow Sofa ile Pop Art'ı oturma odasına taşımakla kalmayıp kanepeyi yeniden yorumlamıştır. 1956'da piyasaya sürülen bu alışılmadık kanepe, Modern ve çağdaş tasarımın bir sembolü olarak kabul edilebilir.
Çelik bir yapıdan ve marshmallow'u andıran 18 yuvarlak minderden yapılmıştır ve bu sayede Marshmallow Sofa adını almıştır.
Bocca Sofa
İkonik Bocca Sofa, 1972 yılında Gufram şirketi tarafından tasarlanmıştır. Tasarım Salvador Dali'nin ''Mae West'' tablosuna övgü niteliğindedir, burada kadının dudakları bir aşk koltuğunu tasvir etmektedir. Bocca Sofa kısa sürede bir kült nesnesi, güzelliğin sembolü ve Pop Art'ın mücevheri haline gelmiştir.
Bocca Sofa hakkında daha fazla bilgiye 7. sayımızdaki İkonik Tasarımlar: Koltuk yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Libro Chair
‘’Libro’’ yani kitap anlamına gelen bu tasarım sayfaları açılmış bir kitap formuna benzetilmektedir. Görüldüğü üzere ayrı ayrı bakıldığında oturma elemanına 10 farklı konumda oturulabiliniyor. Nervürlü vinil döşeme olarak tasarlanan bu oturma elemanı Pop Art’ın heyecanlı, canlı, dinamik ve çeşitli renkleriyle ve 1960’lardan sonra ‘’abartı’’ ve ‘’dikkat çekici’’ tasarım anlayışıyla tüketici topluma sunulmuş bir tasarım örneğidir.
Blow Chair
Gionatan De Pas, Donato D’urbino ve Paolo Lomazzi tarafından tasarlanan ‘’Blow Chair’’ 1967 yılında ilk toplu üretilen şişme mobilyanın bir parçası olur ve 1960’lı yılların pop kültürünin ikonu haline gelir. İçi hava ile dolu olduğundan taşıması kolay ısıya karşı duyarlı, konforlu ve genç nesile hitap eden bir tasarım örneği olur.
Zombie Chair
Roger Tallon’un ‘’Zombie’’ tasarımı, metal ayaklı olup, oturma kısmının PVC malzemesi kullanılır. Dış kontürleri insan figürüne benzetilen bu tasarım, popüler kültürün gereksinimleri açısından tüketici toplum karşısında dikkat çeken, farklı bir bakış açısıyla tasarlanmış bir eserdir.
Sacco Chair
Sacco adındaki bu koltuklar 1968 yılında Gatti, Paolini ve Teodoro tarafından bir jenerasyonun evini, yaşam tarzını yansıtan bir mobilya olmuştur. Nazikçe oturma yerine, yayılıp sere serpe oturabileceğimiz ve sırt kısmının her forma sokabilmesini mümkün kılan bir tasarımdır.
Sacco, Pop Art’ın dikkat çeken tasarımlardan biri olarak kabul edilir. 1960'ların eğlenceli tarzını, rahatlığını yansıtan örneklerinden biridir.
İçi polyester köpükten doldurulmuş, şekilsiz, kolayca taşınabilen ve oturma odalarına uygun biçimde tasarlanan Sacco Chair ilk çıktığında mobilya tasarımındaki bütün geleneği yıkmış ve insanların yaşam stillerini değiştirmiştir. Sacco Chair hakkında daha fazla bilgiye 7.sayımızdaki İkonik Tasarımlar: Koltuk yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Pratone Chair
Aralarına dalıp yatabileceğimiz kasıtlı olarak orantısız uzun yeşil sapları ile alışılmamış bir koltuk, geleneksel değerlerin dışında bir şezlong ve bir bahçe parçasıdır.
Gufram tarafından üretilen Pratone Chair'ı oluşturan büyük çim sapları poliüretan köpükten yapılmıştır. Hem esnek hem de öngörülemez olup tasarım değerlerine meydan okuyan alışılmadık bir oturma durumu yaratılmıştır. Tek veya toplu kullanım için uygundur.
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/951234
https://acikerisim.isikun.edu.tr/xmlui/handle/11729/952
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=f-NSmdYJJsRw4AKHJBvj1Q&no=ose-hjWl8kX9lbFtQ6LrOw
https://www.dezeen.com/2016/07/31/cappellini-reissues-joe-colombo-classic-1969-tube-chair/
https://www.idesign.wiki/marshmallow-sofa-by-george-nelson-1956/
https://shop.mohd.it/en/bocca-sofa-gufram.html?epik=dj0yJnU9am1SYnhTbTFENEZwVEVQQWtUS3RaXzJtazRWMkFvNHkmcD0wJm49ZndYUXYxemN5Tko0S2VPdnlkVVJqQSZ0PUFBQUFBR0MxLXNV#product-info-description-extended
https://www.designrulz.com/design/2016/05/pratone-lounge-chair-gufram/